Ayrıntılı bilgi için fotoğrafın üzerini tıklayınız.
Değerli ENO Okulları,
ENO –TÜRKİYE Web Sayfamıza Hoş Geldiniz!
Değerli ENO Okulları,
ENO –TÜRKİYE Web Sayfamıza Hoş Geldiniz!
Öncelikle 2010-2011 Öğretim yılı ENO ağaç dikme etkinliklerine ve sürdürülebilir bir çevre bilincini oluşturmaya destek olduğunuz için hepinize çok teşekkürler.
Doğaya karşı sorumluluklarımızı yerine getirme bilinci ile hepimiz ENO programında bir araya geldik, amacımız gönüllülük esasına göre yürüttüğümüz ENO programına her yıl daha çok okulumuzun katılması, sizlerinde desteğiyle programın ülkemizde daha çok yaygınlaşacağını umuyorum.
ENO programı üye olan tüm ülkelerde ulusal koordinatörler tarafından yürütülüyor. Ben de 2012 yılına kadar sürdüreceğim ENO-Türkiye Ulusal Koordinatörlüğü görevim süresince bu sayfa üzerinden sizlerle etkinliklerimizi paylaşmaya çalışacağım.Ayrıca ENO programı tarafından gönderilen haberleri ve bilgileri bu sayfa üzerinden sizlere iletmeye çalışacağız.
Sürdürülebilir bir çevre bilinci ile daha yeşil bir dünyada hep birlikte yaşayabilme umuduyla tüm ENO okullarımıza katkılarından dolayı teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Ülkü GÜRSOY
ENO-TÜRKİYE ULUSAL KOORDİNATÖRÜ
TELLİ KAVAK | |||||
Bir telli kavak büyürdü, Daday'ın Çiğidereli Köyünde Usuldan usuldan... Yerin karanlığından azad olmuş, Aydınlık sular yürürdü Ayaklarının ucundan... Kendi halindeydi Telli kavak, Aksamları gökyüzüne bakarak, Samanyolu’nu düşünürdü Yaprak yaprak... Başka şeyde dilemezdi. En uzak rüzgarlara kaptırmıştı başını, Ona konmayan kuşa "kuş", Ona değmeyen rüzgara "Rüzgar" da denemezdi... Gel zaman,git zaman Kızını everecekti Çiğidereli Halil Cebindeki yetmezdi. Bir alacakaranlıkta,sabaha karşı, Veryansın ettiler baltayı Ayak bileklerine Telli' nin Uyanıverdi ilk vuruşta ; "Amman" dedi;Telli Kavak "Vurma!" Sular bulandı ayaklarının ucundan, Yapraklar yalvardı hep bir ağızdan "Kıyma!" | Aman-yaman dinler miydi Çiğidereli Halil Kızını everecekti, cebindeki yetmezdi. Uzanıverdi Telli Kavak, Gecenin ortasına boylu boyuncak. "Oldu mu ya ?"dedi, Böğründe duran baltaya, "Yaşayıp gidiyorduk, şunun şurasında, Ne olacak simdi rüzgar, Kuşlar nereye konacak, Kim gönderecek selamını suların Samanyoluna yaprak yaprak ? Oradan oraya atıldı Telli Kavak, Elden ele satıldı, Boynuna dört demir çakıldı, Çankırı’ya beş mavzer adimi uzak Bir tepenin, duldasına çakıldı. Telefon direği oldu Telli Kavak, Vınladı durdu telefon telleri boynunda, Samanyolu’na baktı geceleri, Suları düşündü, ayaklarının ucunda, Yapraklarını düşündü, Rüzgarı düşündü, avucunda... Gözleri dolu dolu oldu. Bir türkü söyledi en sonunda ; "Telefonun tellerine kuşlar mı? konar, Herkes sevdiğine canim böyle mi yapar?" | ||||
AYDIN GÜN Tree Planting Song
|