Duyurular

1. MASAL YARIŞMA DUYURU:

Değerli ENO Okulları,

   2011 yılı Birleşmiş Milletler tarafından dünya Orman yılı olarak belirlenmiştir ve bu kapsamda pekçok etkinlik yapılmaktadır.
   ENO programı kapsamında yürütülen  çalışmalar  Birleşmiş Milletlerin 2010 yılı raporunda  önemli çevre projeleri olarak yer almıştır.
   ENO programı 2011 yılı içinde çeşitli etkinlikler planlamıştır bunlardan bir tanesi ENO öğrencileri tarafından oluşturulacak olan ‘’Barış Ormanı’’ isimli on-line kitaptır. Bu kitap içinde tüm ENO okulları tarafından yazılmış en iyi masallar/hikayeler yer alacaktır. Her ülkeden  seçilmiş olan en iyi  2 masal/hikaye bu kitapta yer alacaktır. Söz konusu kitap internet ortamında yayınlacağı gibi 21 Eylül 2011 tarihinde Birleşmiş Milletlerin  dünya temsilcilerine armağan edilecektir.
   Okullarda yazılacak olan bu masalların bir kitapçık haline getirilmesini böylece her okulun kendi ENO masalları kitabını oluşturmalarını arzu ediyoruz.
   ENO Türkiye okullarını bu çalışmaya davet etmekten mutluluk duymaktayım.Bu çalışmaları yaparken sizlere örnek olacak ‘’Bir Damla Hayat’’ masalı ve yapılması gerekenler konusundaki açıklamalar ek’te yer almaktadır.Yazılacak olan masallar ‘’Bir Damla Hayat’’masalının devamı şeklinde olmalıdır.
   En güzel masalı yazmak için çaba sarfedecek tüm ENO öğrencilerine başarılar ve bol şanslar diliyorum.
 NOT: Ekteki dosyada yarışmaya ait dökümanlar yer almaktadır. Ayrıca tüm dökümanlara www.enotukiye.blogspot.com web sayfasındaki duyurular bölümünden de ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla
Ülkü GÜRSOY
ENO-TÜRKİYE Ulusal Koordinatörü     
                                      
 Sevgili ENO Öğrencileri

     Aşağıdaki parçadaki hayvanlar  farklı coğrafya ve ülkeleri  temsil ettiler ve bize güzel bir masal anlattılar,sizlerde bir masal yazabilirsiniz bunun için aşağıdaki adımları izlemeniz yeterli olacaktır.

1.Sizde kendi  ülkenizdeki insanlar ve hayvanlar hakkında bir masal yazın,örneğin bu masalda panda, goril,baykuş,güvercin gibi hayvanlar çevre ve barış için neler yaptılar?örneğin diktikleri ağaçların fidanlarına ne olacak?Bunları düşünerek  hayal gücünüzü kullanın ve yazdığınız her şey gerçek olmak zorunda değil ama unutmayın ki ancak  iyi düşünceler gerçek olur ,yazdığınız masal bir tane  A4 kağıdı uzunluğunda ve 12 punto olmalıdır. 

2.Yarışmaya sadece  İlköğretim 4-5-6-7 ve 8.sınıf öğrencilerimiz masallarıyla  katılabilirler.

3. Yazdığınız masalı anlatan bir resim çiziniz yada boyama yapınız.

4. Yazılan tüm çalışmaların içinden seçilecek en iyi 2 masal tüm dünyadaki ENO öğrencilerinin hikayelerinden oluşturulacak olan on-line  ‘’Barış Ormanı’’ kitabında yer alacaktır

5.Diğer masalların ise okul tarafından bir kitapçığa dönüştürülmesini ve böylece her ENO okulunun kendi masal kitabına sahip olmasını umuyoruz.

Bol şanslar

ÇALIŞMA TAKVİMİ
Ocak      2011
ENO öğrencileri ‘’Bir Damla Hayat ’’masalını okuyacaklar ve sonra ‘’Barış Ormanı’’için kendi hikayelerini yazmaya başlayacaklar

28 Şubat 2011
Her ENO okulu kendi okulunu temsil edecek en iyi çalışmayı belirleyecek ve bunu İngilizceye çevirerek ENO Ulusal Koordinatörüne e-mail ile gönderecekler ,çalışmanın gönderileceği adres enoturkiye@gmail.com son gönderme tarihi 28 şubat 2011

30 Mart 2011
ENO Ulusal Koordinatörü kendisine gönderilen çalışmaların içinden en iyi 2 tane masal/hikayeyi seçecek ve bunları Mika Vanhanen’a gönderecek.

Nisan-Mayıs Kitap hazırlığı
16 Eylül 2011
‘’Barış Ormanı’’ kitabı online olarak yayınlanacak

21 Eylül 2011
 ‘’Barış Ormanı’’kitabı Birleşmiş Milletlerdeki dünya liderlerine hediye edilecek.



BİR DAMLA HAYAT

Yaşlı baykuş büyük bir binanın kulesinde oturmuş şehri seyrediyordu ,
şehir ne kadar hızlı büyüyor, nerde o  gençlik yıllarında arkadaşlarla  çayırların üstünde dolaşırken onları  korkuttuğum zamanlar. O günlerde harika oyunlar oynardık , kanatlarımızı açar ve hayat büyük eğlence olurdu, ooh oohh ! o günlerden  kimse kaldı mı? Dedi içini çekerek.

Tam o sırada karşı tarafta küçük bir kuş büyük bir ses çıkararak çılgınca ‘’ akıllı ve nazik baykuş lütfen bana yardım et, bana Afrika’ya nasıl gideceğimi göster hemen oraya geri gitmek zorundayım’’

Baykuş kendi kendine ‘’ben kibarım, ben akıllıyım ‘’diyerek güvercinin kendisine söylediği sözlerin tadını çıkarıyordu. Güvercin, eğer yardımseversen kibarsın, bir sorun olduğunu anladığında akıllısın, bir kum fırtınası beni buraya savurdu ve ben şimdi evime geri dönmek zorundayım

‘’Burada anılarıma dalmışken sana nasıl yardımcı olabilirim’’ diye sordu baykuş, ’’kanatlarım ağırlaşmış, onları hareket ettirecek gücüm bile yok’’ dedi, ‘’evet kanatların kumla kaplı istersen onları temizleyebilirim’’ dedi güvercin, baykuş teşekkür etti, güvercin, ‘’sen bana yardım et bende sana yardım edeyim bu kadar kolay dedi’’, evet doğru dedi baykuş. Biz akıllıyız.

Güvercin bütün gece baykuşu temizlemekle uğraştı. Sabah olduğunda baykuş ayaklarının üzerinde doğruldu ve mutlu bir sesle içini çekerek, ‘’harika bir rüya gördüm, bir melek başımın üstünde dolaşarak bana çok güzel bir masal anlatıyordu’’


‘’O bendim’’ dedi güvercin neşeyle. ‘’Şimdi kanatlarını dene’’ baykuş kanatlarını açtı ve onları hareket ettirdi,’’beni temizlediğin için teşekkür ederim benim küçüğüm, bir tüy kadar hafif hissediyorum, şimdi senin evini aramaya hazırız.’’  


Baykuş ve güvercin şehirlerin, köylerin, vadilerin ve dağların üzerinden uçtular fakat ayaklarının altında uzanan engin okyanusun üzerinde uçarken yaşlı baykuş yorulmaya başladığını hissetti. ‘’Senin evin çok uzak, dinlenmemiz gerek’’ dedi endişeli bir sesle. Güvercin korkmuştu çünkü ayaklarının altında uzanan uçsuz bucaksız okyanusta tek bir gemi silüeti bile görünmüyordu


'’Sadece dayan bunu yapmak zorundayız’’ diyerek baykuşa destek olmaya çalıştı güvercin, ‘’dayanamıyorum diyerek son defa kanatlarını çırpmaya hazırlandı baykuş, tam o sırada güvercin kız kardeşinden öğrendiği bir şarkıyı hatırladı ve tüm kalbiyle söylemeye başladı.

İhtiyacın olduğunda her zaman yardım sorabilirsin
Bir görev bilinciyle yardım ettiğinde kanatların aydınlanır
Rüzgar arkanda olduğunda
Güçlü olan zayıf olanı karaya taşıyabilir
Güçlü olan zayıfa güç verebilir

‘’Artık çok geç ‘’dedi baykuş, tam o sırada baykuş ve güvercinin ayaklarının  altında denizden gürültüyle köpüren büyük ve karanlık bir ada ortaya çıktı, kuşlar hızlıca adanın üstüne kondular, bir süre sonra ada bir gül gibi kocaman ağzını açtı ve şöyle dedi ’’şarkınızı okyanusun derinliklerinden duydum ve hemen yüzeye çıktım’’ güvercin ve baykuş anladılar ki ada sandıkları şey aslında bir balinaymış ‘’bizi kurtardın’’ dedi baykuş minnetle, Afrika’ya gidiyoruz ’’

‘’Bende oraya gidiyorum’’ dedi balina, ‘’kız kardeşimle erkek kardeşimi kurtarmaya gidiyorum.’’Onlara ne oldu ‘’ diye sordu baykuş. ‘’Henüz bilmiyorum ama onların insanlara söyleyecekleri vardı o yüzden gittiler’’ dedi.   

Güvercin, baykuş ve balina, ertesi sabah Afrika kıyılarına ulaştıklarında garip bir manzara ile karşılaştılar balinanın dört kardeşi de bitkin ve susuz halde sahilde yatıyorlardı.

'’ Hemen gidin oradan  hemen , sadece suda yaşayabilirsiniz '’ diye bağırdı balina   en küçük olan ‘’hareket edemiyoruz, insanlara sesleniyoruz deniz aynı zamanda bize de ait, bu dünyada biz de varız ‘’

'’ Rüzgar arkanızda olduğunda güçlü olan zayıf olana güç verebilir’’ şarkısını söyledi güvercin, ‘’hızlı hareket etmeliyiz’’ dedi baykuş balinaya ‘’kuyruğunla su fışkırt hemen ‘’

Balina hiç zaman kaybetmedi, büyük dalgaları kuyruğu ile kardeşlerinin üzerine fışkırttı, bütün gün bunu yapmaya devam ederek sahile su fışkırttı. Akşam olduğunda balinalar nihayet suların içine denize dönebildiler. Balina ‘’bir daha asla karaya gitmek yok insanların bizi anlaması için başka bir yol bulmalıyız ‘’dedi. '’Kesinlikle doğru '’ dedi baykuş .

Baykuş ve güvercin şehrin içlerine doğru ,kum fırtınasının olduğu yöne, güvercinin eski ağaç evine  uçtular ama evin olduğu yer kocaman bir çöl olmuştu.
‘’Burada çok sık bir orman vardı ‘’dedi güvercin üzgün bir sesle, sonra içini çekerek gökyüzüne doğru uçtu ve bir şarkı söylemeye başladı ‘’ben küçük bir kuşum doğanın içinde, huzur ve barış içinde eğlenmek istiyorum’’bu sözler baykuşu gülümsetti.

'’Nerede bir amaç varsa orada bir yol vardır’’ dedi yaşlı baykuş, ‘’ben de aynı şeyi istiyorum’’ dedi, o anda kısa bir sessizlik oldu ve ani bir rüzgar çıktı ve rüzgar konuşmaya başladı ‘’ bütün kumların benimle gelmesi benim suçum değil, ben iyi şeylerde yaparım, sıcak olduğunda serinletirim, gemiler, yelkenler için rüzgar veririm ben kötü rüzgar değilim’’
‘’Fakat çöl, çölü hatırla’’ dedi baykuş öksürerek, ‘’hatırlıyorum fakat ne yapabiliriz’’  dedi rüzgar

Güvercinin aklına bir fikir geldi, ‘’ağaç dikmeliyiz, ama tohumları nereden bulacağız burada hiçbir şey yok’’.

‘’Ben bir dünya turu yapmaya hazırım bunun için gerçek bir kasırga olacağım’’ dedi rüzgar

Rüzgar,  güvercin ve baykuşun dileklerini göğsüne alıp neşeyle burkularak döndü. Kasırganın hızı aldığı mesajı bütün kıtalara, dağlara ve okyanuslara taşıdı.
Her yere iyi niyet esintisi götürdü. Amerika’da mesajını bir pumanın kulağına fısıldadı rüzgar ,Çin’de bir pandaya verdi,Avustralya’da bir koalaya, Afrika’da bir gorile. ’’Rüzgarı arkana aldığında güçlü olan zayıf olana güç verir’’
Bütün hayvanlar mesajdan çok mutlu oldular ve hemen uygulamaya karar verdiler

'Ben bir akasya tohumu alacağım’ diye düşündü puma .
'Ben bir okaliptüs tohum yatağı yaparım’ diye düşündü Koala
'Ben bir obeche tohumu götüreyim, afrika’da yetişen  obeche ağacı güzel bir armağan olur diye düşündü  Goril
Panda 'bir Ladin tohumu almaya,  karar verdi. ' Ladin herkes için bir  festival ağacıdır.'

Koala bir geminin üstünde denizi geçmeye karar verdi. Ahşap küreklerin üzerine uzandı ama onun pençeleri büyük dalgalarla mücadele edecek kadar güçlü değildi. Küçük koala adasına geri döndü. Puma onun kadar cesurdu, suyun içine girdi ve bir metre yüzdükten sonra anladı ki Afrika’ya kadar gitmesinin hiçbir yolu yoktu.      

Panda yürüyerek yola çıktı ama sadece sahile kadar gidebildi çünkü onun kalın kürkü çoktan ısınmaya başlamıştı üzerindeki buhar ve ısıdan dolayı ancak plaj çıkışına  kadar gitmeyi başardı. Üzgün panda, ufukta batan güneşe baka kaldı.
Goril aksaklıklar karşısında otostop yapmaya karar verdi. Beş gün boyunca parmağını havada tuttu ama kimse onu arabasına almadı .

Aylar birbirini kovaladı ve baykuş ile güvercin endişelenmeye başladılar.

‘’Kimse gelmiyor ‘’dedi baykuş
‘’Kimse bizim mesajımızı duymadı’’ dedi güvercin huysuzlanarak

‘’Senin dileklerini herkese götürdüm’’ dedi rüzgar ‘’fakat yolculuk çok uzundu onları buraya getiremedim ‘’
                                                
Sonra denizden balinaların şarkı söyleyen sesi gürledi hep birlikte .’’rüzgarı arkana aldığın zaman güçlü olan zayıf olana güç verir’’ şarkısını söylediler.
En büyük balina ‘’gidip arkadaşlarımızı buraya getireceğiz’’ dedi
‘’Bir balina en iyi gemidir’’ dedi küçük balina

Hemen sonra beş siyah balina denizin dalgaları arasında hızlıca uzaklaştılar, geri dönmeleri bir hafta sürdü
 Panda, Puma, Koala ve  Goril balinanın sırtında kıyıya yaklaşan görkemli bir yelkenli gibi duruyorlardı, dağların üzerinden çöle gelen gezginler gibi ,yorgun ama mutluydular ,balinalar görevlerini tamamladıktan sonra dinlenmeye çekildiler.

Hedefe ulaşmak için tüm hayvanlar hemen işe koyuldular, hep birlikte büyük bir delik kazdılar ve tohumları içine diktiler. Sonra hep birlikte güvercin tarafından kendilerine öğretilmiş olan şarkıyı söylemeye ve ağaçların büyümesini beklemeye başladılar
‘’Hepimizin tek bir dileği var, ormanların doğanın sıcak kucağında barınabilmesi en büyük mutluluğumuz. ‘’

Şimdi endişelenme sırası güneşteydi. Arkadaşlarının şarkısına katılırken şöyle dedi,’’ben doğaya sıcaklık veriyorum ama hiçbir ağaç su olmadan yaşayamaz’’ ’’güvercin merakla sordu acaba nereden su bulabiliriz ’’buraya hiç yağmur yağmaz’’ dedi güneş, ‘’ağaçların üzerine ağlasak bizim gözyaşlarımız yeterli olmaz ki bunun için’’ .
Bütün hayvanlar akşam karanlığına kadar hep birlikte ağladılar ve sonunda yorgunluktan bitkin bir halde uykuya  daldılar. Sabahleyin güneşin ilk ışıklarıyla uyandılar.  
Küçük bir canlı çölün üzerinden onlara doğru yaklaşıyordu, aniden korkarak birbirlerine sarıldılar. Bu bir çocuktu, hayvanlara yaklaşınca gülümseyerek şöyle dedi çocuk, ‘’ağladığınızı duydum ve size yardım etmeye geldim kim susadı?’’
 Hepsi birlikte başını salladı, çocuk sırtındaki testiden hepsine bolca su verdi, ‘’köyümüzde kaynak bulundu bu su oradan geliyor istediğiniz kadar için’’ dedi.
Hayvanlar suyu içince çok neşelendiler. Çocuk her birisinin tohumlara su vermesine de izin verdi.
İşte bir damla su büyük ve küçük, yeni bir hayat için.
Koala şiirsel oldu birden, biz suyu koruruz
Havayı koruruz dedi panda
Bitkileri koruruz diye ekledi puma
Hayvanları koruruz diye fısıldadı goril
Denizi koruruz diye seslendi balina çok uzaklardan
Bunlar İnsanlar içinde yaşamın damlaları dedi çocuk

Tam o sırada küçücük bir fidan başını kaldırdı kumların arasından ve herkese bakarak neşeyle ‘’Günaydın’’ dedi.

Nice mutlu yıllara ufaklık dedi baykuş ve güvercin neşe içinde, bugün senin doğum günün.

Çeviren ; Ülkü GÜRSOY

Özgün çalışma: Kyyhkyn kysymys
Metin © 2010 Esko-Pekka Tiitinen
Tammi Publishers Ltd. tarafından Yayınlandı

Çeviri Copyright © 2010
Çeviren Ülkü GÜRSOY

BU ÖRNEK YALNIZCA İNCELEME AMAÇLIDIR  VE YAYIN İÇİN KULLANILAMAZ
TÜM HAKLARI SAKLIDIR

2.18-27 Mart 2011 tarihinde ENO Malezya' nın ev sahipliğinde Eno Asya Konfareransı gerçekleşecektir.
3. Birleşmiş Milletler Yıllık Raporunda ENO faaliyetlerine yer verilmiştir. 
4. "Dünya Nefes Alacak’’ Kampanyamız"
    Bildiğiniz gibi Eylül ve Mayıs aylarında dünyanın 120 ülkesindeki ENO okullarıyla birlikte aynı gün içinde ağaç dikiyoruz. Güneşin doğuşundan batışına kadar süren bir gün içinde dünyanın hemen hemen her köşesinde binlerce ağaç aynı gün toprağa kavuşuyor. Dikilen ağaçların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi ve kalıcı olması için pek çok ülkede toplu ağaç dikimleri yapılıyor. Biz de ENO-Türkiye Ulusal Koordinatörlüğü olarak orman yangınlarının çok görüldüğü ülkemizde daha kapsamlı ve kalıcı çalışmalar yapmayı hedefliyoruz, bu kapsamda 2009- 2010 ENO ağaç dikme etkinliklerimizi Ekim 2009 tarihinden itibaren bir kampanya’ya dönüştürdük.
   ENO-Türkiye Ulusal Koordinatörlüğü olarak yürüttüğümüz ‘’Dünya Nefes Alacak ‘’ kampanyası ile 2009 Ağustos ayında çıkan yangında yok olan İzmir/ Seferihisar-Doğanbey köyündeki yanık alanı yeniden ormana dönüştürerek bu bölgede ENO –Türkiye ormanı oluşturmayı hedefledik. Şu ana kadar 5000’nin üzerinde ağaca ulaştık ,Ege Orman Vakfı ile işbirliği içinde yürüttüğümüz bu kampanyada  amacımız 10.000 fidana ulaşmak.
   İsteyen okullarımız 20 Mayıs 2011 tarihinde yapılacak ENO ağaç dikme etkinliği için Ege Orman Vakfına ‘’Seferihisar ENO-Türkiye Ormanı ‘’için bağışta bulunabilirler, böylece hem 10.000 fidana ulaşarak yeni bir orman oluşturmamıza katkıda bulunurken hem de ENO ağaç dikme etkinliğinizi de yerine getirmiş olabilirsiniz.
 Dikilecek olan tüm fidanlar yapılan bağışlar karşılığında EGE ORMAN VAKFI tarafından sağlanacak olup 5 yıl boyunca fidanların bakımı Vakıf tarafından yapılacaktır.
Ağaçlandırılacak alanın mülkiyeti Devlete aittir.
‘’ENO-TÜRKİYE ORMANI’’ için EGE ORMAN VAKFI’NA bağışta bulunacak okullarımızın gerek duyacağı bilgiler:
Fidan Ücreti               : 1 tane fidan ücreti 3tl’dir
Hesap Sahibi              : EGE ORMAN VAKFI
Banka Hesap Bilgileri : İŞ BANKASI –GÜNDOĞDU ŞUBESİ- İZMİR
Banka Hesap No        :   116149
IBAN Numarası         : TR510006400000134240116149
Açıklama                     : ENO-TÜRKİYE ORMANI İÇİN BAĞIŞ(Vakfa yapılan diğer bağışlar ile karıştırılmaması için lütfen bu ifadeyi belirtiniz)Lütfen okulunuzun adını ve hangi il’den bağışta bulunduğunuzu belirtmeyi unutmayınız